Zeynep TOKER
DJ ve prodüktör Doğukan Manço, geçtiğimiz günlerde 90’lı yılların popüler parçalarından olan Ben Adam Olmam’ı kendine has yorumuyla müzikseverlerle paylaştı. 6 yıl aradan sonra Funda ile yeniden bir araya gelen Manço, parçanın klibindeki karakteri canlandırırken çok keyif aldığını dile getirdi. Yurt dışı ve Türkiye’deki DJ performanslarında dinleyicilerin reaksiyonlarının nasıl olduğunu sorduğumuzda, Rus kadınların rahat dans ettiği yerde Türk kadınlarının dans etmekten rahatsız olduğunu fark ettiğini söyleyen Doğukan Manço, kadınlar etkinliğe eşlik ediyorsa erkekler daha katılımcı oluyor dedi.
Önümüzdeki süreçte Barış Manço parçalarından bir albüm yayınlama gibi bir düşüncesi var mı diye sorduğumuzda ise; “Barış Manço parçalarını kullanmak benim önceliklerim arasında değil.” yanıtını aldık.
ο Sahnede enerjinizi paylaşmayı sevdiğinizi söylüyorsunuz. Bu noktada DJ’lik sizin için ne ifade ediyor? İyi bir DJ performansı nasıl olmalı?
DJ’liği çaldığım kitleyi doğru yönetmek ve o kitleyi mutlu etmek olarak özetleyebilirim. O performansın kaderi benim parmaklarımın arasında ve seçtiğim şarkılarla ilerliyor, fakat bu görünenden çok daha fazla enerji gerektiriyor. Club ve festival performansları birbirinden çok başka iki konsept. Festival işlerine bayılıyorum çünkü orada yoğun bir enerji aynı yönde akıyor. Club ise aksine birbirinden farklı yöne akan enerjilerle dolu. Club dinleyicisi birtakım özel parçaların beklentisi içinde oluyor veya bir kişinin sevdiğini öteki sevmeyebiliyor. Festivalde ise bu böyle değil, herkes akışın bir parçası olmak istiyor. Neticede her ikisinde kitleye hitap ediyor, parça seçimleriniz ile o sahneye yön veriyorsunuz. Festival çok daha coşkulu geçiyor ama club esnasında kafanız deli gibi çalışıyor. Dinleyiciyi ayrı, mekânı ayrı mutlu etmek isterken ortayı da bulmaya çalışıyorsunuz.
ο DJ olmaya nasıl karar verdiniz? Bu aşamada size ilham olan ya da cesaretlendiren şey ne oldu?
DJ olmak, çocukluğumda çizerek oynadığım o plaklardan “scratch” sesini çıkartmak benim için de çoğu genç gibi hayaldi. “Bir gün ben de o sahnede çalan bir DJ olmayı isterdim.” diyerek izlediğim performansları hatırlıyorum. Aradan yıllar geçti bir gün hobi olarak yaptığım DJ‘lik aktivitesini ilk defa bir arkadaşımın sahnesi iptal olduğunda mecburiyetten onun yerini alarak hayata geçirdim. Ne zaman ki o sahnenin tadını aldım, bir daha da peşini bırakmadım.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
ο Dünyadaki örneklerini canlı olarak izleme/dinleme fırsatınız oldu mu? Yakından takip ettiğiniz bir isim var mı?
Kariyerimin başlarında imkân buldukça çoğu DJ’in sahnesine gidiyordum. Aynı şekilde hem yurt dışında hem Türkiye’de çoğu DJ etkinliğine biletimi alıp gittiğim veya davet ile katıldığım oldu. Müzik tarzı değiştikçe takip ettiğim kitleler sürekli değişti. Bundan iki sene önce Boris Brejcha etkinliğine katılırken bugün çok daha farklı Giorgio Prezioso, Sickick gibi hızlı remix DJ’leri ve prodüktörleri takip ediyorum. Ama biliyorum ki çoğu dönemsel ve kalıcı değiller. Çoğu performer hızlı tüketim kurbanı olmaya devam ediyor. Ancak dünya çapında çok eskiden beri gelen Tiesto, David Guetta gibi büyük isimler zirvede yerini koruyorlar.
ο Dünyanın diğer ülkelerinde müzikseverler DJ performansları karşısında kendilerini akışa bırakıp dans ederken Türkiye’de bu durum pek öyle olmuyor. Daha doğrusu dans etmekle birlikte biraz da sahnedeki DJ’yi izliyorlar. Bu iş doğası gereği sizce nasıl olmalı? Sadece dans edip kendini müziğe mi bırakmalısın yoksa sahnede ne olup bittiğine de bi’ göz atmalı mısın?
Dünya genelini ve Orta Doğu ülkelerini kıyaslamak çok doğru olmaz. Burada müzik tarzının yanı sıra insanların kendi öz güvenleri ve kendilerini keşfetmeleri devreye giriyor. Mesela yakın bir zamanda Antalya’daki etkinliğimde fark ettiğim bir konuyu paylaşayım. Rus kadınların rahat dans ettiği yerde Türk kadınlarının dans etmekten rahatsız olduğunu fark ettim. Ancak Rus ya da Alman turistlere hitap etmeyen ve Türk vatandaşlara hitap eden yerli birtakım şarkılar çalınca eğlence tersine döndü ve yabancılar dansı bırakıp yerli turistler daha rahat dans eder oldu. Burada tabii ki şarkı seçimleri etkiliydi ancak genel dinleyicinin kendini daha hâkim hissetmesi daha öz güvenli olması da önemli rol oynamıştı. Tecrübeme dayanarak şunu net söyleyebilirim; kadınların keyif almadığı oynamadığı bir etkinlikte erkekler zaten katılım sağlamıyorlar. Eğer kadınlar kendini iyi hissediyor ve etkinliğe eşlik ediyorsa erkekler daha katılımcı oluyorlar. Aslına bakarsanız insanlar yakın geçmişte yaşanan zor zamanların ardında eğlenmeyi de unuttular. Çok fazla dans eden insan görmüyorum açıkçası, ritmik sallanan insanlar görüyorum. (Düğünler hariç)
ο Geçtiğimiz günlerde Funda ile 90’lı yılların hit şarkısı Ben Adam Olmam’ı yeniden düzenlediniz. Öncelikle ilk olarak neden bu şarkıyı seçtiğinizi ve hazırlık aşamasını sizden dinleyebilir miyiz?
Bu çalışmayı ben 2018 yılında bir arkadaşımın tavsiyesi üzerine yapıp tamamlamış ve başka projeler sebebiyle rafa kaldırmıştım. Ben Adam Olmam’ı seçmemdeki sebep henüz cover’ı yapılmamış bir parça olması ve insanlarda bir şekilde yer etmiş ama çok da tüketilmemiş bir parça olması sebepleri vardı. Normaline göre biraz daha hızlandırıp reggaeton bir alt yapıya çevirip izleyiciye sundum.
ο Şarkının Kemal Başbuğ yönetmenliğinde çekilen klip çalışmasında oldukça farklı bir görünümle karşımıza çıkıyorsunuz. Sizin için klibin çekim süreci nasıl gerçekleşti? Farklı bir Doğukan Manço görmek nasıl bir deneyim oldu?
Klipteki hikâyede başına gelmedik kalmayan bahtsız bir delikanlı var. Bu karakter ne yapıp edip yine de buluşma noktasına kadar gitmesini başarıyor, ancak aksilikler peşini bırakmıyor. Çekimler esnasında ben karakteri canlandırırken çok keyif aldım. Çekim esnasında insanların bakışları, gülmeleri bana bu klibi benimseyeceklerini hissettirmişti.
ο Şarkının kapak tasarımında GTA Vice City’e selam çakıyorsunuz. Klibin senaryosundan dolayı mı böyle bir tasarıma gidildi?
Şarkı 90’lardan bir parça, Z kuşağına hitap etmesi zor ama o dönem gençliğini yaşamış kişileri kapacak bir parça olduğunu düşündüm. Klip senaryosunu düşününce Z kuşağının hayatına dokunmuş birtakım motifler kullanmak istedim. Bu sebeple çocukluğunda GTA oynamış kitleye bu tarz bir çağrışım yapmayı planladım.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
ο Önümüzdeki süreçte planlarınız arasında Barış Manço parçalarından oluşan bir albüm yayınlamak var mı?
Barış Manço parçalarını kullanmak benim önceliklerim arasında değil. Daha öncelerinde belli kalıplarım vardı. Babamın şarkılarını kullanmadan başarı elde etmek gibi kararlar almıştım. Sonralarında bu kalıplarımdan arındım, daha az duyulmuş birtakım Barış Manço parçalarını yeniden duyulur olması için bazı düzenlemeler yaparken buldum kendimi. Ancak kısa yoldan cevap vermek gerekirse, kendi başıma böyle bir albüm yapma planım yok. Önceden niyetlenip aile kararı ile durdurduğumuz ancak ilerleyen zamanlarda yeniden bir tribute albüm yapılması kararı alırsak, o albümün direktörlüğünü üstlenmeyi ve sanatçılara çalışmalar yaptırmasını düşünebilirim.