Ece ULUSUM
@eceulusum
Yerli elektronik müzik sahnemizin gün geçtikçe daha da parıldayan isimlerinden Akın Sevgör, bu yıl çıkardığı Formation ile yaratıcı müziğin sınırlarını bir adım ileriye taşıdı. Albüm dinleyiciye piyano ve yaylılarla bezenmiş elektronik altyapılarıyla klasik ile modern arasında bir yolculuk sunuyor. Sound ve sahnede sadeleşme konusunda zihnini zorlayan Sevgör, 6 Aralık’ta Borusan Müzik Evi‘nde konser verecek. Konseri öncesi müzisyenle sohbet ettik.
‘NEDEN OLMASIN?’
ο Formation‘ın plak basımları çok güzel. Tasarım süreci nasıldı?
Bir süredir konuyla ilgili düşünmüş ve girişimlerde bulunmuş olmama rağmen sürecin sonunda kapağın nasıl olması gerektiği konusunda en ufak bir fikre bile sahip olamamıştım. Sonuç olarak Reha bu fikirle geldiğinde, birlikte çalışıp istişare ederek bu sonuca vardırdık. Beğenmenize sevindim.
ο Parça isimlerini numaralandırmayı tercih etmişsiniz. Niçin böyle isimlendirdiniz?
Evet, dinleme platformları albümlerdeki parçaları sırasıyla zaten numaralandırıyor. Benim ayriyeten bunu vurgulamak istememin sebebi, albümdeki parçaların, parçalardan ziyade bölümler olduğunu dinleyiciye fark ettirmekti.
ο Bu albümle klasik müzikle bağınız daha net hissediliyor. Özel bir konser serisi düşünür müydünüz? Klasik müzik icra edenlerle…
Elbette ki düşünülebilir. Beraber düşünmeye yatkın olduğumuz sanatçılarla karşılaşmamız durumunda, şartlar da bunu yapmak için uygunsa, neden olmasın?
Bu gönderiyi Instagram’da gör
‘YETERLİ DEĞİL’
ο Yeni enstrümanlar ya da doğal ortam sesleri kullanmayı düşünüyor musunuz?
Şimdilik yeni proje ile ilgili planlarım çok netleşmedi ama şu ara yeni enstrümanlar eklemekten ziyade daha da sadeleşmeyi gözden geçiriyorum.
ο Tanıtım metninde şöyle yazıyor: “Elektronik müzikte ‘yeni klasik’ olarak adlandırılan tarzın ülkemizdeki en yetenekli ve göz önündeki ismi Akın Sevgör…” Buradaki yeni klasik kavram tam olarak neyi nitelendiriyor?
Ben aslında müziğin tarzlar ve/veya kategorilere ayrıştırılmasına sıcak bakmıyorum. Her hafta binlerce müziğin dolaşıma girdiği bir dünyada, tarzlar yayınlanan müziklerin içeriğini açıklamak adına yeterli değil. Ancak insanlar müziğin kategorize edildiği bir gerçeklikte yaşıyor. Dolayısıyla bir albümü yayınlarken o müziğin tarzının ne olduğunu da ilan ediyor olmanız gerek. Bu bir endüstri standardı. Klasik müzik, günümüz dünyasına ayak uydurabilmek için çok eski ve kültürel olarak da günümüz küresel dünyasının dinamiklerine hitap edemeyecek bir estetiğe sahip.
Neo-klasik tabir edilen terim de aslında bugünden çok önce yaşanmış bir sanat akımının ismi. Ancak günümüzde klasik müzik ekolünü ve disiplinlerini benimseyen bazı müzisyenler de bu tanımı orijinalinden ayrı anlamlarda kullanıyor. Basitçe bir tanım yapacak olsam ‘klasik müzik etkisi altında yaratılmış ve aynı zamanda çağdaş müzik kadar klasik müzikten uzaklaşmayan’ müzikler için kullanıyor diyebilirim. Bu arada, bu tamamıyla benim şahsi yeni-klasik müzik tanımım, bu tanım altında müzik yapan diğer müzisyenler farklı yorumlar da getirebilir. Biz sadece Formation da yoğun bir şekilde klasik müzik etkisi altında olduğu için bu gibi bir tanımı kullanmanın uygun olabileceğini düşündük.
‘KARŞI DEĞİLİM’
ο Açıkhava alanlarda da performans sergilediniz. Sizce müziğiniz dinleyiciyi kapalı mekanlarda mı yoksa açıkhava mekanlarda mı daha derinden yakalıyor?
Açıkhava ya da kapalı salon fark etmeksizin yapılan tüm konserlerin kendi içinde bambaşka atmosferleri ve enerjileri oluyor. Kişiye göre farklılık gösterebilecek konularda bir genelleme yapmak ne kadar doğru olur bilemiyorum. Sonuçta burada kişisel deneyimlerden bahsediyoruz.
ο Müziğinizi sahnede daha farklı şovlarla desteklemeyi düşünür müsünüz? Görsel ögelerden kaçındığınızı okudum ancak konser deneyimine farklı bir boyut kazandırabilir.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir: Bu düşüncem sadece benim projem için geçerli. Yani ben konserlerde görsel kullanılmasına külliyen karşı değilim, yarın bir gün başka bir projede severek ve isteyerek bunu yapabilirim. Ama bu projede müziğin kendisinin, saf bir deneyim olmasını istiyorum. Dolayısıyla dediğiniz çok doğru. Görsel kullanmak bu projenin konser deneyimlerine farklı bir boyut kazandıracaktır. Kaçındığım şey de tam olarak bu.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
‘MÜZİĞİN MUTLAK BİR BİLGİ KAYNAĞI OLAMAZ’
ο Bir röportajınızda kitap yazdığınızdan söz ettiniz. Son durum nedir?
Metin, bir deneme. Felsefi anlamda yeni bir şey söylüyor olma iddiasında değilim. Sadece müzik üzerine çalışan biri olarak bakış açımı kaleme almak istedim. Yararlandığım kaynaklar da oldu, kendi tespitlerimi esas aldığım noktalar da. Dolayısıyla bu kitabı, bir bilgi kaynağı ya da edebi bir eser gibi değil de yalnızca bir deneme olarak görmek gerekir sanırım. Elbette bildiğime inandığım pek çok şeyi elimden geldiğince aktarmaya çalıştım ama bu, kitabı müzikle ilgili bir bilginin mutlak kaynağı yapmaya yetmez. Zaten bence müzik gibi bir şeyin mutlak bir bilgi kaynağı olamaz.
ο Konserde neler olacak?
Önce Formation, sonra da eski albümlerden birkaç parçayla tamamlayacağız.
ο Bundan sonraki planlar neler?
Şu anda tüm ekip arkadaşlarımızla birlikte önümüzdeki plak ve kitap yayınlarına odaklanmış durumdayız. Yayın süreci ve 6 Aralık konserinden sonra yeni gelişmeleri paylaşacağız.