Türk heykel sanatının hem üretken hem de yol açıcı isimlerinden Prof. Rahmi Aksungur, kapsamlı bir retrospektifle İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’ne konuk oluyor. 14 Nisan’da başlayacak ve üç ay sürecek sergi, sanatçının alametifarikası haline gelen ızgara formunu ustaca kullandığı, geçmişle gelecek arasında köprü kuran 70’ten fazla eserini bir araya getiriyor. Ücretsiz gezilebilecek bu sergi, Aksungur’un sanatsal evrenine derinlemesine bir bakış vaat ediyor.

Formun ve Fikrin Mimarı

Rahmi Aksungur denince, heykel sanatıyla biraz haşır neşir olanların aklına hemen eserlerindeki o meşhur ‘ızgara’ (grid) yapısı gelir. Sanatçı için bronz, ahşap ya da taş fark etmeksizin bu form, sadece heykeli ayakta tutan fiziksel bir strüktür değil, aynı zamanda kavramsal derinliği olan sanatsal bir ifade aracı. Gündelik nesnelerden canlı figürlere, hatta mitolojik ögelere uzanan ilham kaynakları, Aksungur’un ellerinde mekan, çevre ve ölçekle kurdukları incelikli ilişki içinde, bu ızgara yapısının süzgecinden geçerek karşımıza çıkıyor. Bu yaklaşım, geleneksel heykel dilinin kalıplarını esnetirken, modernizme de Türkiye sanat ortamında özgün bir soluk getiriyor; geçmişin birikimiyle geleceğin imkanlarını aynı heykelde buluşturmayı başarıyor.

Akademiden Atölyeye Uzanan Bir Ömür

1955 İzmir doğumlu Aksungur’un sanatla olan bağı, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi’nin (şimdiki Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi) Heykel Bölümü’nden aldığı Üstün Başarı Ödülü ile taçlanarak başlıyor. Ancak onun hikayesi sadece atölye duvarları arasında kalmıyor. Uzun yıllarını yetiştiği kuruma adayan, araştırma görevliliğinden başlayıp profesörlüğe, hatta dekanlık ve rektörlük gibi idari görevlere uzanan bir akademik kariyere de sahip. Bu çift yönlü kimlik –hem bir hoca hem de bir sanatçı– onun eserlerindeki entelektüel derinliği ve yapısal sağlamlığı da besliyor şüphesiz. 1988’deki ilk kişisel sergisinden bu yana hem Türkiye’de hem de yurtdışında birçok önemli sergiye katılan, eserleri Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi, İstanbul Modern, Odunpazarı Modern Müze gibi müzelerin yanı sıra önemli özel ve kurumsal koleksiyonlarda yer alan, imza attığı kamusal alan heykelleriyle de pek çok kişinin hafızasında iz bırakan bir isim Aksungur. Ve hala İstanbul’daki atölyesinde üretmeye devam ediyor.

Retrospektifin İçinden Notlar: Eskizlerden Anıtsal İşlere

Peki, 14 Nisan’dan itibaren Levent’teki İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’ne yolunu düşürenleri tam olarak ne bekliyor? Sergide, Aksungur’un sanat yaşamının farklı evrelerinden 70’in üzerinde heykel yer alacak. Sadece bitmiş eserler değil, sanatçının yaratım sürecinin mutfağına göz atma imkanı sunan eskiz defterleri ve heykel çizimleri de bu seçkinin bir parçası. Türkiye’nin önemli kurumlarından ve koleksiyonerlerden ödünç alınan eserlerle zenginleşen sergi, Aksungur’un sanatsal dilinin yıllar içindeki dönüşümüne yakından tanıklık etme olanağı sunacak. Bu kapsamlı sergiye, Doç. Dr. Fırat Arapoğlu’nun kaleminden çıkan ve Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları tarafından yayımlanan bir katalog da eşlik ediyor; bu da sergi deneyimini daha da derinleştirmek isteyenler için önemli bir kaynak. Sergide yer alacak eserler arasında, sanatçının Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi’nin açılışı için özel olarak ürettiği, İstanbul Boğazı’nda artık neredeyse hiç görünmeyen kılıçbalığının hüzünlü hikayesini anlatan “Özlem” (2023) adlı büyük boyutlu heykeli de bulunuyor. Bu eser, Aksungur’un sadece formla değil, aynı zamanda güncel ekolojik meselelerle de ne kadar yakından ilgilendiğini gösteren çarpıcı bir örnek.

Rahmi Aksungur’un düşünce ve formun sınırlarını zorlayan eserleriyle dolu bu önemli retrospektifi, 14 Nisan – 14 Temmuz 2025 tarihleri arasında İş Sanat Kibele Sanat Galerisi’nde görülebilir. Galerinin kapıları her gün 09.00’dan 19.00’a kadar açık ve en güzeli de sergiyi gezmek için herhangi bir ücret ödemeniz gerekmiyor. Türk heykel sanatının yaşayan en önemli isimlerinden birinin sanatsal birikimini bir arada görmek, onun dünyasına adım atmak için ajandalarınıza not etmenizde fayda var.