Çağatay YILMAZ
@cagatayilmaz3

Tel Aviv’den dünyaya seslenen biri Noga Erez. Kişisel konulardan da bahsettiğinde de, dünyanın problemlerini anlatırken de kendine has bir pencereden aktarıyor mesajını. 9 Kasım’da Sound Ports Istanbul kapsamında sahnede olacak. Öncesinde, müziğini ve benzer coğrafyalarda yaşamak üzerine konuştuk…

ο Son parçanız, Chin Chin diğer şarkılardan farklı gibi. Nasıl gelişti?

Çok farklı! ECHO ile stüdyodaydık. Enerjisini anlamak için, gerçekten onunla tanışmanız lazım. Kadın fırtına resmen! Çok güldük. Çılgındı. İhtiyacım vardı. İyi hislerle sarılınca bir şarkı nasıl yapılabilir gösteren bir melek gibiydi. Dans edip saçmalıyorduk. Çıkan şeyi çok sevdim.

ο Çok politikleşmek istemem ama Türkiye’de yaşayan biri olarak, Dance While You Shoot’un hisleri tanıdık geldi. Her zaman bir yerlerde acılar ve eğlence yanyana gerçekleşiyor… Bu size nasıl hissettiriyor, nasıl davranmak gerek sizce?

Bence İstanbul da Tel Aviv de hükümetlerin yarattığı deliliklerin içinde ‘normallik balonları’ oluşturabileceğiniz yerler. Bazıları buna kaçmak diyebilir. Bazen ben de bunu düşünüyorum. Ama bu insan olarak hak ettiklerimize sahip çıkmak da aynı zamanda. Güvenli, tam bir hayat yaşayabilmek, dünyanın üzerimize attıklarından bir mola vermek… Kendimize sormamız gereken soru, etrafımızda yaşanan olaylardan kendimizi soyutlarsak birinin zararına olup olmayacağı.

ο Şarkıya tekrar bakınca, sözlerinizin mesaj amacı var ama trap’e benzer müzikler yapıyorsunuz. Sözlerden çok sound’a odaklı bir tarz. Bilinçli bir tercih mi?

Kendi şarkılarımın tarzını nasıl tarif edebileceğimi gerçekten bilmiyorum. Genellikle beni mutlu eden, bağlantılı hissettiren ve o an ilginç bulduğum şeyler yapıyorum. Dürüst olmak gerekirse, bence çoğu trap şarkısı aynı şarkının kopyası. Trap’ten bir şeyler almıştım ama bazen sığ ve düşüncesiz görünen bir türde anlamlı bir şarkı yapma niyetim yoktu…

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Noga Erez (@nogaerez)’in paylaştığı bir gönderi ()

‘ZAMANIN SONSUZLUĞU VAR’

ο ‘Kozmik birliktelik’ sloganıyla gerçekleşecek bir festivalde sahnede olacaksınız. Size ne ifade ediyor?

Emin değilim. Belki kendimizden büyük bir şeyin parçası olduğumuzu anlamaktır. Dünya’nın tek başına olmadığıdır. Farkında olmadığımız güçler orada bir yerde, keşfedecek çok şey var. Endişelerim daha ‘global’ sorunlara yöneldi ve dünyanın geleceği konusunda endişeleniyorum. Kozmik birliktelik fikriyle, dünyanın sonu her şeyin sonu anlamına gelmiyor, uzay ve zamanın sonsuzluğu var.

ο Kurt Cobain’in bir fotoğrafını paylaştığınızı gördüm. Önceki nesillerden size etkileyen başkası var mı?

Tabii ki. Nirvana, bariz herhalde. Leonard Cohen, Nick Cave, Beatles, David Bowie… Birkaç da İsrailli eskilerden. Ailem sayesinde güzel müzikler dinleyerek büyüdüm.

ο Sahnede seyirciyi ne bekliyor?

Topyekün yıkım! (Gülüyor) Konser alanını ve içindeki herkesi en iyi ve en olumlu şekilde yıkacağız.