Netflix, bizi bu kez iki kıta, iki kültür ve bir kalp arasında gidip gelen bir maceraya davet ediyor: Evet, Hayır, Belki. Yazın son günlerine, hafif ama bir o kadar da karmaşık bir tat katmaya hazırlanan bu film, romantik komedi türünü alıp üzerine biraz Türk usulü aile entrikası, biraz da modern kimlik arayışı sosu ekliyor. Hikayenin merkezinde, Hamburg’da düzenli bir hayat süren Mavi (Beritan Balcı) var. Ancak hayatı, başarısız bir evlilik teklifinin ardından, İstanbul’un en köklü ve zengin ailelerinden birinin kayıp ferdi olduğunu öğrenmesiyle altüst oluyor. Ne var ki bu, sadece miras avı hikayesi değil; Mavi’nin kendini, daha önce varlığından bile haberdar olmadığı, otoriter büyükannesi Yadigar (Meral Perin) ve onun çelik gibi iradesiyle yönettiği bir dünyanın tam ortasında bulmasıyla başlayan bir kültür çarpışması.
Filmin fragmanı, Mavi’nin basit, sade hayatından İstanbul’un o göz kamaştırıcı ve bir o kadar da kaotik dünyasına yaptığı ani geçişi başarıyla yakalıyor. Bir yanda Hamburg’da bıraktığı sevgilisi Can (Sinan Güleç), diğer yanda ise ailesini ve büyük şirketi yönetecek kişi olarak yetiştirilmek üzere görevlendirilen çekici ve “fazla mükemmel” Kent (Serkan Çayoğlu). Tabii ki, bu denklemde romantik kaos kaçınılmaz hale geliyor. Aile, Mavi’nin yeni hayatına uyum sağlaması için her şeyi ayarlarken, Mavi bir seçim yapmak zorunda kalıyor: Can’la olan aşkını mı koruyacak, yoksa yıllardır özlemini çektiği aidiyeti, yeni ailesinde mi bulacak?
İki Şehir, İki Aşk, Tek Kalp
Evet, Hayır, Belki, sadece romantik bir üçgenin ötesinde, günümüz insanının en büyük açmazlarından birini de ele alıyor: Nereye ait olduğumuzu bilmek. Hamburg ve İstanbul, filmde sadece birer mekan değil, aynı zamanda iki farklı yaşam biçimini, iki farklı beklentiyi temsil ediyor. Hamburg, Mavi’nin alışık olduğu, kontrollü ve modern dünyayı simgelerken, İstanbul, gelenekleri, aile bağları ve beklenmedik olaylarla dolu, adeta bir girdap. Mavi’nin, bu iki dünya arasında bir denge kurmaya çalışırken yaşadığı komik, duygusal ve yer yer absürt durumlar, filmin kalbini oluşturuyor.
Yönetmen koltuğunda Ngo The Chau ve Buket Alakuş’un oturduğu, senaryosunu ise İpek Zübert’in yazdığı film, oyuncu kadrosuyla da dikkat çekiyor. Beritan Balcı, Serkan Çayoğlu ve Sinan Güleç’in yanı sıra, Meral Perin, Katja Riemann ve Cansu Tosun gibi isimler, hikayenin derinliğini ve dinamizmini artırıyor. Kapadokya’nın eşsiz manzaralarından İstanbul’un tarihi sokaklarına, filmin görsel zenginliği de hikayeyi destekliyor gibi görünüyor.
Filmin 19 Eylül’de Netflix’te yayına girmesiyle birlikte, Mavi’nin bu ikilemden nasıl çıkacağını hep birlikte göreceğiz. Aşk mı, aile mi? Hamburg mu, İstanbul mu? Bu soruya verilecek cevap, yalnızca Mavi’nin değil, bu modern dünyada aidiyet arayan birçok kişinin de kafasındaki sorulara bir ayna tutabilir.