Arda AŞIK

Rast geldiğimiz hiçbir şey tesadüften ibaret değil. Bu biraz iddialı oldu, kabul! Ancak müzik endüstrisinde ve hele ki dijital streaming platformlarında denk geldiğimiz hiçbir şey rastlantı
değil. Carl Chery, 37 yaşında bir adam. Ofiste otururken hangi şarkının demode olacağına ya da spor salonunda bench press yaparken hangi şarkının kaslarınızı patlatacağına kafa yoruyor. İşinin tanımlanmasının zor olduğunu zira içgüdülerle hareket etmek gerektiğini söylüyor. Keşfettiğimiz listelerde ne olup biteceğini belirleyen kahramanlardan biri o. XXL dergisinden Apple Music‘e geçti, hip hop ve R&B programlama şefi oldu. Meslektaşlarıyla beraber, müzik tarihinin tozlu sayfalarından kuşe kağıtlarına uzanan sayısız şarkıyı, çalma listeleriyle özetlemeye çalışıyorlar. 14 bini aşkın çalma listesi var ve sayı her geçen gün artıyor. Mart sayımızda çalma listelerini enine boyuna masaya
yatırmıştık zaten…

Apple Music, Spotify ve Google Play Music‘in üç büyükler olduğu streaming alemindeki listelerle hedeflenen iki temel amaç var. Kullanıcılara 30 milyonu aşkın şarkıdan istediklerini sunmak ve herkesin hemen aynı platforma sahip olduğu piyasada fark yaratmak. Bu işleri bir nebze hafifletecek algoritmalar var elbet. Ancak duşta hangi şarkıya eşlik edeceğimizi yakalamak için yapay zekadan fazlası gerek. O gün gelene kadar sayısı 100’e yakın veteran müzik nerd’lerinin eline bakacağız! Spotify 150 milyonu aşkın kullanıcının yarısının, bu
ellerden çıkan listeleri dinlediğini söylüyor. Piyasada hit olan şarkıların 5’te 1’i bu listelerden çıkıyor.

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Rocío Guerrero (@rocig)’in paylaştığı bir gönderi ()

Spotify demişken, size Rocío Guerrero Colomo‘yu takdim edelim. Latin içeriklerinin başındaki isim kendisi. New York’taki ofiste önünde bilgisayarı, masada CD’ler ve plaklar. Bol bol kahve tüketiyor. 29 yaşında bir İspanyol. Spotify’daki 50 küratörün ağır toplarından.
4500’den fazla listesi var, bunlardan 30 tanesi milyonlarca takipçiye sahip Colomo, 5 dil biliyor ve keman çalıyor. Gazetecilik çıkışlı. Latin küratörlüğüne geçişi ise ilginç. “Uluslararası arenada büyüyorduk, baş küratör Doug Ford‘a Latin kullanıcılar için listeler
yapmamız gerektiğini söyledim” diyor. Bunu yapanın kendisi olması gerektiğini, çünkü o dinleyicilerden biri olduğunu söylemiş. Cevap basit olmuş, “İşe alındın! iMac’inden Spotify’ın ücretsiz versiyonunu kullanıyor. Bizim gibi kendi listelerini yapıyor.

198
Spotify’ın global profilinde güncel 198 playlist var. Platformun Asia, Sessions,
Turkey, London, France, USA uzantılı birçok profilini düşünürseniz playlist sayısı binleri geçiyor…

 

In Construction diye bir klasörü var, yayınlanmamış işlerini orada tutuyor. Müzikal içgüdü ve deneyimini insan gözlemiyle birleştiriyor. Hipotezi dedikleri yayınlanmamış listelere uzun uzun açıklama yazmayı sevmiyor: “İnsanların Spotify’a okumak için geldiklerini sanmıyorum.” O ve onun gibilerin özel araçlara erişimleri var: Keanu. Matrix’teki savaştan sonra insanların melodilere makinelerle ulaşabilmesi misali. Süreci kolaylaştırıyor. Uygulamalardan biri Puma. Hangi şarkı ne kadar dinleniyor, kim dinliyor, nerede dinliyor. Her ayrıntıyı önlerine seriyor. New York’taki bir diğer ‘fabrika’ ise Google ofisinin 11’inci katında. Kırmızı bir kanepe, ayaklı lambalar ve dev bir monitör. Google Play Music’in altı editörü rap müzisyeni YG’nin kaderini belirliyorlar. Blogged Pop Party adını verdikleri listeye kimleri koymaları gerektiğini inceliyorlar. Puma gibi Song Score uygulamaları kullanıyorlar.

23 Milyon
Spotify’ın Todays Top Hits adlı sürekli güncel tutulan listesinin takipçi sayısı.

Olayı kısaca özetleyen alıntıyı ise Apple Music’in baş küratörü Scott Plagenhoef, Steve Jobs’tan yapıyor: “İnsanlar ne istediklerini, siz onlara söyleyene kadar bilmezler.” Müzik endüstrisinin modern formuna en büyük katkıyı onlar yapıyorlar. Üstelik şarkı söylemiyorlar, sadece dinliyorlar. Rafine zevklerimizi filtreleyen bu insanlara tanışmakta fayda var. Dostunu
yakın tut… En azından organikler. Gerçi bu listeler müzik dinleme alışkanlıklarını baştan
aşağı değiştirdi. Müzik yazarı Mehmet Tez, ocak ayında Newslab’e verdiği röportajında “Bugün en önemli popülerlik ve ‘başarı’ kriterlerinden biri çalma listelerine eklenme oranı. Yani şarkınız, ‘stream’ platformlarında milyonlarca insanın takip ettiği hazır tematik listelere
ne kadar uygun. Buralara ne kadar ekleniyor? Yeni çıkan albümünüzde yer alan bir şarkının 2 milyon takipçili bir listeye eklenmesi, önemli bir başarı olarak görülüyor” diyor. Müzik küratörleri dijital müzik dünyasının Unkapanı plakçıları gibi. Aşağı ineni de yukarı çıkanı da
onlar belirliyor. Bir de Shazam üzerinden şekillenen bir hikaye var, onu ilk sayfalarda anlattık, gözden kaçırdıysanız bir bakın.