Ahmet YATĞIN
ayatgin@hayhuy.co

Belki o garip anlardan biriydi o an. Hüzün duygusunu taşıyordum içimde evet ama bu üzgünlük farklı bir üzgünlüktü. Örneğin bir Titanic filmi şarkısı, Anadolu’nun bağrından kopan bir türkü ya da ağır bir arabesk müziği değildi hissettiğim duyguyu tam anlamıyla yansıtan. Ya da ne bileyim efsanevi rock şarkılarından biri de değildi. Öyle bir şey değildi. İşte… Ne hissettiğimi tam anlamıyla kavramaya çabalıyorken özel biri, birden bire benimle, sanki hissedivermiş gibi Koca Bir Saçmalık şarkısını paylaşmıştı. Durduk yere. Bir şarkıya kapılarını açmak için gereken her şey, benim için artık o an hazırdı. Play tuşuna basmıştım.

Köklerini İstanbul’a salmış bir synth-pop grubuydu Jakuzi. 80’lerdeki sesleri 21’inci yüzyıla taşıyan bu grup, sözleriyle farklı bir maceranın peşinde olduğunu gösteriyordu. Bense hissettiğim o garip üzgünlüğü anlama çabasını Koca Bir Saçmalık şarkısında bulmuştum. Araştırmaya başladım.

Jakuzi ilk albümleri olan Fantezi Müzik albümünü, önce 2016 yılında sadece kaset olarak yayınlamıştı sonra da Domuz Records ve City Slang etiketiyle 2017 yılında plak ve CD olarak yayınladı. Dijital platformlardan da erişilebilen albüm kısa süre içinde yüz binler hatta milyonlar tarafından benimsendi. Herkes o üzgünlüğü anlamlandırma, anlama, saçmalığı dile getirme ve bunu hem eski hem de yeni biçimde ortaya koyma çabasını değerli bulmuş olacak ki Jakuzi grubu, hayranları tarafından adeta mücevher haline gelivermişti.

ZORLU SÜREÇ…

Grubu Kutay Soyocak ve Taner Yücel oluşturuyordu. Son zamanlarda Kutay sahnede tek başına olsa da Taner Yücel ile hâlâ beraberler. Kutay, heykel bölümü öğrencisiydi. Ancak kendisini ifade etmekten daha fazla keyif aldığı, yeni bir disiplin keşfetmişti. Müzik. 2014 yılında Peygamber Vitesi projesiyle ilk defa çalışmalarını yayınladı. Belki de beklediği tepkiyi alamadığı için devam etmemiş ardından 2016 yılında Taner ile birlikte Jakuzi projesine girişmişlerdi. Peygamber Vitesi projesinin ses getirmemiş olmasından dolayı hırçın hissedip hissetmediği sorulduğunda Kutay, Milliyet Sanat’a verdiği röportajda, “Evet. Yıllarca aynı döngüde yer almak üretim açısından bir bıkkınlık ve bir hayal kırıklığı yaratıyor” diye cevap vermişti. Ancak bu hırçınlık Fantezi Müzik’in başarısıyla yumuşamış görünüyordu. Kutay, müzik yapmaktaki temel motivasyonunu artık belirlemişti. Uğrunda yaşayabileceği ve kendisini yaşatabileceği bir şeydi, müzik.

İlk albümdeki Bir Düşmanım Var şarkısı da Koca Bir Saçmalık şarkısı kadar sevilmişti. “Bir tarafım var, bana yetersiz diyen” sözlerini “Ama yapamam, onla başa çıkamam. Çok istesem bile, öyle hemen yapamam.” sözleri takip ediyordu. Bu şarkıya klibi ise Taner Yücel çekmişti. Jakuzi, kayıtların birçoğunu evde alıyor ve kliplere ise ayrıca emeklerini katıyorlardı. Çağımızın insanı kendisini bu şekilde ifade eden ikiliyi işte böylece sahiplenivermişti. Sırada, tüm ikinci albümlerde yaşandığı gibi zorlu bir süreç onları bekliyordu.

Hata Payı albümü City Slang etiketiyle yayınlanacaktı. Önce sırasıyla Şüphe, Yangın ve Toz şarkıları tekli olarak yayınlandı. Toz şarkısı yayınlandığında Jakuzi’nin resmi Instagram sayfasından duyurulmuştu. Orada bir takipçinin sorduğu “Toza Sor kitabını okudunuz mu?” sorusuna “Evet” cevabını vermişti Jakuzi. Bahsi geçen kitap Amerikalı yazar John Fante’nin en çok bilinen kitabıydı. İşte bu garipti. Şahsen benim de en sevdiğim yazarlardan birisiydi Fante. Önceki yıllardaki o garip tanışıklık hissi burada yine karşıma çıkmıştı. Jakuzi köklerini, modern dünyanın altında ezilmiş ve oradan devşirilen sanat eserlerine kadar salmıştı. Bu referans çok önemliydi. Bu arada Toz şarkısının sözleri ise ciddi bir aykırılık taşıyordu. Bir sanatçının çok kuvvetli arzusuydu aykırı olduğu şey. Ölümsüzlüğü istemiyordu. “Umarım burda tozum bile kalmaz, umarım beni kimse hatırlamaz…”

‘YAŞANTIM BURASI’

5 Nisan’da ise tüm albüm; dijital platformlarda ve plak/CD olarak yayınlandı. Albümün şarkılarını yarı yarıya Taner ile birlikte bestelediğini ifade eden Kutay; sözlerin kendisine ait olduğunu, aranjmanların ise Taner’e ait olduğunu belirtti. Mehmet Tez’in yazısından öğrendiğimize göre Taner Yücel; elektrik gitarları, bası, synthesizer’ları, geri vokalleri ve davulları çalmıştı. Yine davul ve perküsyonda Can Kalyoncu vardı.

Spotify’da kısa sürede 100 binleri aşan yeni albüm, Avrupa’da da ilgiyle karşılanıyor. Avrupa’nın bir çok önemli kentinde dinleyici kitlesiyle karşılaşan Jakuzi, yabancı basının da ilgisini çekmişe benziyor. Burada benim de merak ettiğim bir soruyu Bekir Özgür Aybar, Milliyet Sanat’ta Kutay’a sormuş. “Moda, İngilizce şarkı yapmak değil mi?” Bu, özellikle Türkçe şarkıların sınırın ötesine geçtiği böylesine bir durumda sorulabilecek çok kritik bir soruydu. İngilizce ile hızla kitlelere ulaşılabileceğini kaydeden Kutay ise, “Ancak beni heveslendiren, bana heyecan veren şey, kendi dilimde, Türkçe ile ifade kalıbı arıyor olmaktır.” diyor ve ekliyor: “İngilizce’yi bir çıkış kapısı olarak görmek istemiyorum. Nereye çıkış olacak ki? Benim sevdiğim yer burası, yaşantım burası.”

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Jakuzi (@jakuz1)’in paylaştığı bir gönderi ()

Jakuzi, Koca Bir Saçmalığı dinlenilebilir hale getirmeye ve üslubunu yaratmaya devam ediyor. Türkçe yapılan müziğin ayrıca önemli, daha doğrusu daha doğal bir tadı olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden ben, biz; Jakuzi’den gelen tüm bu sıcak su müziğini, garip bir tanışıklıkla takip etmeye devam ediyoruz.