Zeynep TOKER
zeynep.toker@yellowbos.com

Rock tarihinin en etkili gruplarından Londra çıkışlı Wishbone Ash, 15 Nisan Cumartesi gecesi Türkiye’deki hayranlarıyla buluşmak için Ankara’ya geliyor! CSO Ada Ankara sahnesinde yer alacak grup, konser öncesi sorularımızı yanıtladı. Türkiye’ye yeniden geldikleri için heyecanlı olduklarını söyleyen Wishbone Ash, bu konserde daha önce dinleyicilerin belki de canlı olarak hiç duymadığı klasik seçkileri de çalacaklarını dile getirdi. Uzun yıllar boyu birlikte müzik yapabilmenin püf noktasını sorduğumuzda ise; “İşin püf noktası kişinin tutkusunu sağlam tutması. Tutku ve ilham olmadan yaratıcı olmak zordur.” cevabını aldık. Detaylar Back on Stage’te seni bekliyor!

ο 15 Nisan tarihinde Ankaralı dinleyicilerinizle bir araya gelmek için Türkiye’ye geliyorsunuz. Bu konser için neler hissediyorsunuz? Dinleyicilerinizi bekleyen özel sürprizler var mı?

Türkiye’yi yeniden ziyaret edeceğim için heyecanlıyım ve belki de insanların daha önce canlı olarak duymadığı klasik şarkılardan bir seçki çalacağız. Şu anda Argus ve Live Dates albümlerinden parçalara yer veriyoruz, zira bu albümlerin ilk çıkışlarının 50. yıl dönümünü geride bıraktık. Buna ek olarak, Coat of Arms albümünden daha yeni bazı parçalara da yer vereceğiz.

ο Turneye çıktığınızda tur otobüsünüzün olmazsa olmazı nedir? Yolda vakit geçirmek için neler yaparsınız?

Mümkün olduğunda yakın arkadaşım Emma Kiara ile online yoga dersleri yapabilmek için yanıma bir yoga matı alıyorum. Yolda boş zamanım olursa kitap okuyor ya da müzik dinliyorum. Eğer ilginç bir şehirdeysek dışarı çıkmayı ve keşfetmeyi seviyorum

ο Uzun yıllar boyunca birlikte müzik üretebilmenin püf noktası nedir?

İşin püf noktası kişinin tutkusunu sağlam tutması. Tutku ve ilham olmadan yaratıcı olmak zordur.

ο Yıllar içerisinde folk, blues, caz, metal gibi farklı müzik türleri üzerinde denemeler yaptınız. Enerjinizin yanı sıra yeni nesil rock müzik dinleyicilerini yakalamanızın sebebi sürekli farklı şeyler denemeniz de olabilir mi? Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Bunun grubun kurulduğu dönemden kaynaklandığına inanıyorum. O zamanlar gruplar daha eklektik ve daha az tanımlıydı. Ticari kısıtlamalara daha uzak olduklarını söyleyebiliriz. Yani evet, ben ve grup ilhamımızı beslemek için sürekli yeni şeyler deniyoruz. Günümüzde her şey belirli akımlara veya türlere uymak zorunda. Bu oldukça kısıtlayıcı. Bizim daha deneysel olma durumumuz vardı ve bu da devam etti. Bu açıdan bir albüm grubu olarak tanınıyoruz.

ο Dünyada olduğu gibi Türkiye’de de son dönemde rap müzik hakim. Bu değişimler geri kalan müzik türlerini nasıl etkiliyor sizce? Her müziğin kendine göre ‘popüler’ olduğu bir evre var mı sizce?

Müzik, öne çıktığı zamanları yansıtır. Şu anda öfkeli zamanlar yaşıyoruz ve rap genellikle bunu yansıtıyor; arka mahallelerdeki kaygı, baskı ve kargaşa. Ne yazık ki birçoğunu gerici ve kadın düşmanı buluyorum. Belki de bu yüzden genç nesillere hitap ediyor çünkü hayatın bu noktasında doğal olarak isyankar ve öfkeli oluyorsunuz. Rock müzik de eskiden asiydi ama ağırlıklı olarak beyazların müziğiydi. Rap, bir zamanlar blues’un yaptığı gibi siyahi ilhamın yükselişini ve baskıyı bir kez daha yansıtıyor.

ο Dünyada ya da kendi ülkelerinde gerçekleşen toplumsal olaylara kayıtsız kalan müzisyenler hakkında ne düşünüyorsunuz? Tüm müzisyenler bu tip konulara dikkat çekmeli mi? Ya da düzenlenen dayanışma konserlerinde yer almalı mıdır?

Tüm müzisyenlerin siyasi aktivist olması gerektiğini söyleyemem. İsterlerse her anlamda kaprisli ve kayıtsız olabilirler elbette. Kişisel olarak sosyal değişim veya siyasi konulardan ilham alıyorum ancak bu ilgimi başkalarına yansıtmak istemiyorum, tıpkı başkalarının da bana bunu yapmasını istemediğim gibi.

ο Yılın geri kalanı için planlarınız arasında neler var?

Turne, turne ve daha da fazla turne. Covid nedeniyle kaybettiğimiz zamanı telafi ediyoruz ve ayrıca Türkiye ve Fransa gibi uzun süredir ziyaret etmediğimiz yerlerden teklifler alıyoruz.

15 Nisan – CSO Ada Ankara konserine bilet almak için tıkla!