Ahmet YATĞIN
@ahmetyatgin
Farklı müzik türlerinde üretimler yapmayı seven, renkli kişiliği ve enerjik sahneleriyle bilinen Su Soley yeni teklisi Zamansız Aşk‘ı yayınladı. Tekli çıkarmak artık bir moda değil, listelere girmenin yöntemi. Soley uzun zamandır solo kariyerine tekliler çıkararak devam ediyor. Gerçi şu sıra kim albüm çıkarsa ona deli gözüyle bakıyorlar ancak yeni bir LP ile karşımıza çıkabilir. O başka zamanın meselesi. Biz Su Soley’le yeni teklisini konuşmak üzere bir araya geldik. Sohbet müzikten hayvan sevgisine kadar uzadı gitti…
‘AYAKKABILARIMLA HİÇ RAHAT ETMEDİM’
ο Kendinizi daha da geliştirmeye adadığınızı biliyorum. Şu ara daha iyi olmasını istediğiniz yönleriniz var mı?
Tabii ki var. Mesela ilk aklıma gelen; çok fazla çalışıyorum. Kendime ve dinlenmeye daha çok vakit ayırmam gerekiyor. Fakat olmuyor işte. Soley Yapım’ı kurduktan sonra iş yüküm daha da arttı, bazen işkolik gibi hissedebiliyorum.
ο 2012’de yayınlanan canlı performansınızı YouTube kanalınızda izlediğimde tanımıştım sizi. Orada çıplak ayakla şarkı söylüyordunuz. Bu fikir nasıl gelişti?
Ayakkabılarımla oturduğum yerde hiç rahat etmedim. Şık stilettolar vardı aslında ayağımda. O elbisenin altında oldukça iyi görünüyordu. Fakat biz orada hücum kayıt tekniği ile canlı performans kaydedecek ve onun videosunu çekecektik. Benim için müzikal tarafı görsel tarafına göre daha ağır bastığı için ayakkabıları çıkarmayı ve rahat rahat şarkı söylemeyi tercih ettim. Önceden planlanmamıştı.
ο Hep Bi’ Tufan şarkısında reggae tadı, son çıkan tekliniz Zamansız Aşk‘taysa rap tadı alıyoruz. Farklı türlerle örneğin caz veya pop ile de iç içesiniz. Çeşitliliği seviyor musunuz?
Evet, çok seviyorum. Müziği böyle yaşıyorum, rengarenk. Aslında bu çok da şaşırtıcı değil. Çocukluğumda evimizde pek çok farklı türde müzik dinlenir, zaman zaman da icra edilirdi. Sahne hayatım başladıktan sonra da pek çok farklı stilde projede yer alma imkanım oldu. Hepsinden de müthiş keyif aldım. Bunların tamamı tabii ki tüm üretim sürecime yansıyor.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
‘HER AN AKSİYON DOLU’
ο Instagram profilinizi ‘stalk’ladım. Hayvanlarla sıkı bir bağınız var. Özellikle bir fotoğrafınızda adeta oradaki kedi ile konuşuyor gibisiniz. Sahi, kediler ile konuşabilseydiniz onlara ne anlatırdınız?
Ohoo… Kedilere bayılıyorum. Tüm hayvanları ve doğayı çok seviyorum. Kedilerle ömrüm boyunca beraberdim tabii. Aslında biraz da onlar anlatabilse harika olurdu. Canı mı acıyor? Yalnızlık mı çekiyor? En güzeli onlardan bir şeyler duyabilmek olurdu. Zira onların bizim yanımızda, bizim dilimizi bir şekilde öğrendikleri çok belli. O ufacık canlarıyla bize bir şekilde uyum sağlıyorlar.
ο Sizi daha yakından tanımak için soruyorum, gerçekten istediğiniz bir şeyi yapmaktan ne olursa vazgeçersiniz? Sizi ne ‘demotive’ eder?
Çok sarsıcı bir devirde yaşadığımızı düşünüyorum. Her an aksiyon dolu. Hayat çok hızlı akıyor. Bu yoğunluğun içinde insanın karşısına demotive edebilecek pek çok şey çıkabiliyor. Benim de tabii… Karşıma çıkanlarla değil de daha çok benim demotive olmaya razı olup olmamamla ilgili bir şey bu. Umudum kırıldığında demotive oluyorum diyebiliriz.
ο Aquadrum ile olan iş birliğinizden bahsedelim mi biraz? Nasıl başladı? Hangi seviyedesiniz? Yeni şarkılarda duyacak mıyız?
Aquadrum ile olan iş birliğim mucidi ve ustam Deniz Güngör ile arkadaşlığımdan başladı. Defalarca aynı sahneyi paylaştığımız gibi vokal-aquadrum performanlarımız da olmuştu kendisiyle. Enstrümanla Pro10 modeli tasarımı döneminde tanıştım ve âşık oldum. Küçük ve elime tam oturan bir modeldi. Gönlümü çelmesi uzun sürmedi. Haftalarca başından kalkamadım. Sonrasında Pro11’i de edindim. O da bambaşka tabii, daha derin bir tınısı var. Şimdilerde biraz çalıp söylüyorum. Çok keyif veriyor. Bir gün herkesle paylaşmayı da isterim. Yeni şarkılarda Aquadrum sesi duymanız çok muhtemel.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
‘BAŞARABİLDİĞİMİ GÖRÜYORUM’
ο Uzun yıllar Ajda Pekkan, Yalın ve Teoman gibi isimlerin vokalistliğini yaptınız. Onlarla geçirdiğiniz vakitte yaşadığınız en önemli deneyim ne olmuştu?
Hepsiyle, defalarca sahneye çıkma şansım oldu. O büyük isimlerin dev sahnelerinde çok tecrübe kazandım. Hepsine sahnelerini benimle paylaştıkları için minnettarım. O sahnelerde, en önemli olarak tek bir taneye indirgeyemeyeceğim kadar çok sayıda deneyim elde ettim, gözlemler yaptım. Pek çoğundan da çok şey öğrendim. Fakat bu deneyimlerden kendime yol çizmeye geldiğimde, en ön plana çıkarmaya odaklandığım konu; sahneyle ve seyirciyle bütünleşebilme, eserlerin duygularını izleyiciye tam potansiyeliyle aktarabilmek için o an orada tüm benliğimle bulunabilme kabiliyeti geliştirmek oldu. Sahnedeyken anda kalmak çok önemli. Bugün baktığımda bunu başarabildiğimi görüyorum.
ο Sırada bizi neler bekliyor? Mesela bir albüm ya da yeni tekliler geliyor olabilir mi?
Kış bitmeden yeni bir tekli daha yayınlamak istiyorum. Yeni teklileri belirli aralıklarla yayınlamaya devam edeceğiz zaten. Bu dönemde piyasa da biraz bunu bekliyor gibi. Fakat bir LP için hazırlıklarımız sürüyordu. Bekleyen çok sayıda şarkım var. Düzenleyip, derleyip pek çoğunu bir arada sunduğum albümler yapmak son zamanlarda en çok istediğim şey. Dilerim yakın zamanda bunun üstüne de konuşuyor oluruz.