Çağatay YILMAZ

Müzisyen şarkıyı söylerken etrafında ne olmalı? Hayatının yaklaşık 25 yılını bu soruyu tekrar tekrar cevaplayarak mutlu olan biri Es Devlin. Sahne tasarımı konusunda çığır açan fikirlerle konser sahnesini kinetik ve unutulmaz deneyim alanına dönüştürebilen bir yetenek. Bu yola 78 kişilik bütçesi kısıtlı bir tiyatro salonundan başlayıp 80 bin kişilik stadyum konserleriyle taçlandırıyor.

Sıklıkla müzisyenlere sahne tasarımıyla ilgili sorular sorduğumuzda henüz bu konuda gözlerini açmadıklarını ya da doğru kişilerle tanışmadıklarını görüyoruz. Yılın son sayısında Es Devlin gibi hayal gücü makinesini Yakın Takip bölümünde ağırlayarak okurlarımıza ve müzik sektörüne adım atmayı planlayanlara cesaret vermesini istedik. Öyleyse en baştan alalım…

 

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Es Devlin (@esdevlin)’in paylaştığı bir gönderi ()

BOYA BADANA KAYNAK

Esmaralda Devlin ya da kendisinin deyişiyle Es Devlin. Gerçi bu kısaltma ona ilginç bir hatıra armağan etti. Almanya’daki bir eleştiri yazısında hakkında “Bay Devlin’in inanılmaz maskülen eseri feminen bakış açısından da faydalanabilirdi” yazıldı…

Devlin, 1971’de İngiltere’nin küçük bir kasabasında doğdu. Babası çok iyi örgü ve el işlemecisi, annesi eskiciden aldığı eşyaları dönüştürerek yeniden kullanıma hazır hale getiren tasarımcı. Devlin’in çocukluktan beri müziğe olan ilgisini keşfeden ailesi onu 11 yaşında İngiliz Kraliyet Akademisi’ne gönderdi. Orada keman, klarnet ve piyano eğitimi aldı. Müziği bir yolculuk olarak gördü ancak bu ona yeterli gelmedi. Bristol Üniversitesinde İngiliz Dili ve Edebiyatı okudu ardından kendini çok sıkıldığı bir dönemde Motley’de Tiyatro Tasarımı Kursu’nda buldu.

“Tiyatro tasarımı kursuna gittim modeller yapmaya başladım. Bu insanlar delirmiş gibi sabaha kadar model yapıyordu, evimde gibi hissettim” diye anlatıyor o zamanları. Kursa bir yıl devam etti ve 1995’te Linbury Sahne Tasarımı Ödülü’nü kazandı. Bu ödülle profesyonel tasarım dünyasına da girmiş oldu. Teklif aldığı ilk büyük gösteri İngiliz tiyatrosunun 20. yüzyılın ikinci yarısındaki temsilcisi Harold Pinter’ın Londra National Theatre’da sahnelenen Aldatma (Betrayal) oyunuydu. O dönemde yapılmayanı yaptı ve tek tek sahne ya da bölmeler tasarlamak yerine projeksiyonlarla yansıtılmış çizimler yaptı. Bu onun neredeyse tüm tasarımlarında göreceğimiz karakteristik bir parçası oldu.

Çalışmalarına küçük sahnelerde devam etti. İlk uzun soluklu çalıştığı yer 78 kişi kapasiteli Bush Theater oldu. Burada sahne tasarımı yapacak alan neredeyse yoktu. Devlin o küçük alanda dönen bir sahne inşa etti, projeksiyonlarla mucizeler yarattı. Üstelik sahne tasarımına çok para harcanırken tüm bunları çok ucuza mal ediyorlardı. Devlin tasarımın her yerinde yer aldı. Boyama, sökme, taşıma ve hatta kaynak yapma…

‘KONSERLERİ GÖRSEL OLARAK SIKICI BULUYORDUM’

Netflix’in belgeseli Abstract’te şöyle diyor, “Çalışmamın son 20 yılında nesnelerin genellikle boşlukları doldurmak için yapıldığını keşfettim. Benim için bu boşluğu sanatla doldurma dürtüsü esastır.” Bu düşünceyle tiyatro sahneleri tasarlarken bir yandan konserlere gidip gözlemler yapıyordu. Devlin, “Konserleri görsel olarak hep sıkıcı buluyordum. Gördüğüm genelde aynıydı. Müzisyenler, arkada grubun adı ve bazen bir projeksiyon… Bu benim için kambur bir görüntüyü andırıyor” diyor.

Tiyatro ve operada kendini kanıtlamışken 2003’te ilk rock konseri sahne tasarımını yaptı. Wire grubunun üyelerini ayna kaplı kutulara koydu. Önüne yine bir perde ve projeksiyon yansımalarıyla vokalistin ağzı, davulcunun burnu, basçının kulağı ve gitaristin gözünü görebiliyordunuz. Her şey güzeldi ama bir sorun vardı diyor Es Devlin, “Bunun bir veda konseri olduğunu unutmuşum. Kutudan çıkıp seyircilere selam vermeleri gerekiyordu ama bunun için perdeyi sökmeleri gerekiyordu. Çıkamadılar.”

 

Bu gönderiyi Instagram’da gör

 

Es Devlin (@esdevlin)’in paylaştığı bir gönderi ()

Bu masum hataya rağmen önüne bu şovdan dolayı muazzam teklif geldi. Kanye West 2005’te sahne tasarımcısını kovup Devlin’e ulaşıp “Bu tasarımı istiyorum, 10 günün var” diyor ve 10 yıllık iş birlikleri başlıyor. Kanye’ye yaptığı sahne tasarımlarıyla dev yıldızlarla çalıştı. Bu ara mutlaka Kanye ile JayZ’nin Watch The Throne konserine bakın
özellikle de köpek balığı görselleriyle şarkı söyledikleri sahneye…

Ardından Adele, Lady Gaga, Beyonce, Lorde, Weeknd, Take That, U2, Muse gibi isimlerle çalıştı. Opera ve bale dünyasında imza işler yaptı. Tüm bu başarısının altında ne olduğu sorulunca o da sorularla karşılık veriyor: “İzleyiciye hangi duyguyu vereceksin? Bir şey gerçeği nasıl taklit eder? Beyonce’nin küpünde neden bir ışık huzmesi istedik? Neden Pet Shop Boys’un etrafında bir ışık dairesi istedik? U2 turnesinde arenanın tam ortasında neden o blok ışığı istedik? Bu turnede yaptığımız tüm plan kareden daireye olan bir yolculuktu. Yani evden dünyaya… Her şey neden sorusuna bağlanır.”

TEK KURAL: SOGRULAMA

Devasa şovlarının başlangıcıysa gayet basit. Yapılması gereken ya da hayal edilen ona anlatılırken Es önüne bir beyaz kağıt ve kalem alıp çizim yapmaya başlar. Buluşmalar beş de olabilir 25 de… Dikkat ettiği bir diğer unsursa kareye uygun tasarımlar yapıyor ve şöyle diyor, “Bu değişebilir. Instagram birden üçgen olabilir.” Çalıştığı kişilere söylediği tek kural var “Yapmak istediklerimi sorgulama…”

Tiyatroyla başlayan macerası konser, moda defilesi, bienaller, operalara kadar ilerledi. Başrolünde Benedict Cumberbatch’in National Theatre ile Hamlet oyunu sahne tasarımıyla akıllara kazındı. Salon İKSV’de 2015 sezonunda naklen aktarılmıştı, izleyen şanslılardansanız Devlin’in eserini de görenlerdensiniz. Şu sıra konser dışında işlerde göreceğiz onu, Expo 2020 Dubai’de yer alacak Birleşik Krallık Pavyon u tasarımını yapacak. Ayrıca Devlin, 2020 Londra Tasarım Bienali’nin artistik direktörü oldu. Mutlaka takip edin.

Published On: 1 Aralık 2019Categories: Manşet, PanoTags: , , ,