Earth, Wind & Fire’ın fotoğraflarının çekilmesi gerektiğinde grubun kurucusu Maurice White’ın hiç düşünmeden aradığı ilk isim Bruce Talamon. Fotoğrafçı Earth, Wind & Fire ile 2 yıl boyunca Japonya’dan Mısır’a uzanan turnelerine dahil olduğu, her anlarını çekti. O turneden ve tüm çektiği konser karelerden bir derlemeyi hikayeleri eşliğinde Herb Powell’ın yardımıyla kitaplaştırdı. Bruce W. Talamon: Soul. R&B. Funk. Photographs 1972-1982 Taschen etiketiyle raflarda… 300 kadar kare var, Marvin Gaye, James Brown, Teddy Pendergrass, Stevie Wonder, The Jacksons, Diana Ross ve daha pek çok müzisyen kitapta. Talamon’un dediğine göre bu kitap, RnB, soul ve funk müzik hakkında yayınlanmış ilk fotoğraf kitabı. Böylesi bir arşive sahip olmak için tam 40 yılını adamış Talamon.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
MILES’I ONDEN GÖREBİLMEK İÇİN…
Güney Los Angeles’ta doğup büyüyen Talamon’un aklında fotoğrafçı olmak hiç yoktu. Whittier College’da okuyor, hukuk üzerine uzmanlaşmak istiyordu. Yurt dışı turuna başladı. Berlin’deyken seyahatini belgelemek için ilk kamerası Pentax Spotmatic’i 100 dolara satın aldı. Kopenhag’daken Miles Davis’in konseri olduğunu duyunca cebindeki paranın yettiği görüşteki yerden bilet aldı. Kamerası yanındayken onun kullanabileceğini düşündü ve konser başlarken en öne doğru gitti. Görevli koltuğuna geri dönmesi gerektiğini söyleyince hiç paniklemeden “Jet dergisinin foto muhabiriyim” diye yalan söyledi ve konserin bir kısmını hem fotoğrafladı hem de en önden seyretti. Bu o kadar hoşuna gitti ki üniversiteyi bitirdikten sonra fotoğrafçılık kariyeri yapmaya karar verdi. 1972’de Talamon, Watts İsyanları’ndan yedi yıl sonra düzenlenen Los Angeles Memorial Coliseum’da bir yardım konseri olan Wattstax’ta görev aldı. Talamon ilk RnB fotoğrafını burada çekti: Isaac Hayes’i… Bu konser onun dönüm noktası oldu çünkü kariyerindeki en etkili isimlerden Muhammed Ali’nin fotoğrafçısı Howard Bingham ile tanıştı.
Bingham da onu siyah kültürüne odaklanan Soul Newspaper’ın yayıncısı ve kurucu ortağı Regina Jones ile tanıştırdı. Gazete için verilen ilk göreviyse Billy Paul’ü gece kulübünde fotoğraflamaktı. O geceyi şöyle anlatıyor: “Tavşan deliğine düştüm sanki. Mekan tıklım tıklımdı. Vahşiydi, içecekler adeta akıyordu. Çok güzeldi…” Yayın için çektiği karelerle ünlenmeye başlayan Talamon, Japonya’ya Motown Records’un önde gelen grubu Supremes’a gönderildi. Motown’un siyasi görüşleriyle de tanınan sahibi Bob Jones, “Siyah müziğini siyah biri çekmeli” diyordu. Talamon “Sahi siyahların eylemlerinde siyah fotoğrafçılar neredeydi?” diye ekliyor anılarını anlatırken. Tüm bunların ardından Motown’ın fotoğrafçısı oldu. “Jones eğlenmemize ve deney yapmamıza izin verdi. Bu sayede iyi şeylerle döneceğimizi biliyordu” diyor fotoğrafçı. Tüm bunları az bütçe ve küçük bir ekiple başarıyordu. Elbette müzisyenlerin popüler olmasının etkisiyle, yeni ekipmanlar almaya başladı. Faydasını da gördü.
‘NE KADAR EĞLENDİĞİMİZİ ANLAMAYACAKLAR’
Dönemin disko kraliçesi Donna Summer, çekim için 20 dakika ayırabileceğini söylemişti. Ancak Talamon’un ekipmanla ve ortamla uzun uzun uğraştığını görünce 4 saat boyunca orada kaldı. Aylar sonra çekilen fotoğraflarla ulusal dergi kapaklarına çıkmış oldu. Aynı yıl komedyen Richard Pryor’u People Dergisi için çekti. Ama artık afili bir Leica’sı vardı. B.B. King’in 1978’de Roxy’de sahne arkasında beklerken fotoğrafını çektiği kameraydı o. Aynı zamanda Time dergisi için Jesse Jackson’ı çektiği… Fotoğrafları karıştırırken duygulanıyor ve “Kimse ne kadar eğlendiğimizi asla anlamayacaklar” diyor.
Geçen yıl Los Angeles Times’a verdiği röportajında kendinden üçüncü şahıs gibi bahsederek, “Bruce, hukuk fakültesine gitmeyi bıraktı, ama Bruce öğrenmeyi bırakmadı” diyor ve devam ediyor, “Siyaset bilimi ve sosyoloji bölümünde olarak öğrendiğim araçları aldım ve fotoğrafçılığa uyguladım.” Talamon günümüz konser fotoğrafçılığı kuralları ve müzisyen kaprislerinden şikayetçi, “1970’lerde fotoğrafçıya neredeyse sınırsız erişim verildi. Bir şey yaratıyorsun, fotoğraf çekiyor ve izliyorsunuz. Bunu beş dakika içinde yapamazsınız; bunu üç şarkıda yapamazsınız.”
Ayrıca konser fotoğraflarında çığlık atan şarkıcı karelerinden daha önemlisinin müzisyenlerin sessiz kaldığı zamanlarda çekilebileceğini savunuyor. Eh, 1978’de Marvin Gaye’i Los Angeles’ta yaşayan ailesiyle Şükran Günü yemeği anını fotoğrafladı üzerine sofraya oturup yemek yedi. Şimdi bunu yapabilmesi imkansız, ancak Instagram’dan paylaşılırsa görülebilecek anlar. Talamon’un kitabını internetten alabilirsiniz, imzalı versiyonları da var…