Son dönemin en çok konuşulan post-punk topluluklarından biri olan İrlandalı The Murder Capital, nihayet İstanbul kıyılarına demir atıyor. Grubun şehirdeki ilk performansı, 1 Haziran’da, müzikseverlerin yakından tanıdığı mekanlardan Blind’da gerçekleşecek. %100 Müzik’in katkılarıyla düzenlenecek bu konser, grubun çiçeği burnunda albümü ‘Blindness’ın turne duraklarından biri olmasıyla da ayrıca önem taşıyor. Tarihin yakınlığı, bu buluşma için heyecanı daha da artırıyor.
Kim Bu Gözü Kara İrlandalılar?
Dublin çıkışlı The Murder Capital, 2019’da yayımladıkları ilk albümleri When I Have Fears ile adeta bir bomba etkisi yarattı ve kısa sürede post-punk sahnesinin en dikkat çeken, üzerine en çok yazılıp çizilen isimlerinden biri haline geldi. Müzikleri genellikle karanlık, yoğun ve içe dönük olarak tanımlanıyor; şarkı sözlerinde ise kırılganlık, bireyin kendini sorgulaması ve duygusal gelgitler gibi derin temalara odaklanıyorlar. 2023 tarihli ikinci albümleri Gigi’s Recovery ile müzikal paletlerini daha da genişleten grup, eleştirmenlerden övgü toplamaya devam etti. Onları farklı kılan unsurlardan biri de, melankoli ile saf enerjiyi ustalıkla harmanladıkları, izleyeni içine çeken sahne performansları.
The Murder Capital, yılın hemen başında Blindness adını taşıyan yeni albümlerini dinleyiciyle buluşturdu ve vakit kaybetmeden bu albümün turnesine çıktı. İşte İstanbul konseri de bu taptaze şarkıların ve grubun son dönemdeki enerjisinin canlı canlı deneyimleneceği bir durak olacak. Grubun sert gitar riffleri, yarattıkları yoğun atmosfer ve James McGovern’ın karizmatik vokalleri, Blind sahnesinde bir araya geldiğinde ortaya çıkacak sonucu merakla bekliyoruz. Bu, sadece bir konser değil, aynı zamanda post-punk’ın güncel yorumlarından birine ilk elden tanıklık etme fırsatı.
Unutulmayacak Bir Gece Potansiyeli
The Murder Capital gibi sound’u ve sahne duruşuyla fark yaratan bir grubun İstanbul’daki ilk konserini Blind gibi bir mekanda verecek olması, etkinliğe ayrı bir cazibe katıyor. Mekanın atmosferi, grubun o yoğun ve zaman zaman klostrofobik olabilen müziğiyle birleştiğinde, dinleyicilere kolay kolay hafızalardan silinmeyecek, oldukça kişisel bir deneyim sunabilir. Post-punk severlerin ve yeni, güçlü sesler keşfetmek isteyenlerin bu konseri ajandalarına şimdiden kalın harflerle not etmesi yerinde olacaktır. Geri sayım başladı!