Avustralyalı gizemli üçlü Glass Beams, 29 Mayıs’ta KüçükÇiftlik Park’ta sahneye çıktığında, bu sadece bir konserden daha fazlasıydı. Maskelerinin ardına gizlenerek kimliklerini reddeden grup, müziğin saf gücünü kutlayan bir ayin sundu. Islandman ve Telli Davul gibi yerel sahnenin benzer ruhlu isimleriyle aynı geceyi paylaşmaları ise bu etkinliği, küresel bir müzikal akımın İstanbul’daki zirvesine dönüştürdü.

Mükemmel Kürasyon: Bir Gecelik Psik-Funk Ayini

Bu geceyi özel kılan faktörlerden belki de en önemlisi, ana grubun öncesinde sahne alan isimlerdi. Organizasyonu yapan Epifoni ve All Things Live Middle East, sadece popüler bir grubu getirmekle kalmamış, tematik olarak bütünlüklü, adeta bir gecelik bir psik-funk festivali kürasyonu yapmıştı. Önce sahneye çıkan Telli Davul, Anadolu’nun 70’ler ruhunu modern bir groove ile harmanlarken, ardından gelen Islandman ise elektronik altyapılarla yerel tınıları birleştirdiği o tanıdık ses evrenini sahaya yaydı. Bu iki grup, Glass Beams’in küresel ölçekte yaptığı şeyin Türkiye’deki en yetkin temsilcilerindendi. Dolayısıyla Glass Beams sahneye çıktığında, zemin çoktan hazırlanmış, seyirci ise gecenin dilini ve ruhunu çoktan benimsemişti.

Taurus veya Rattlesnake gibi parçalar çalınırken KüçükÇiftlik Park’taki kalabalığın sabit bir salınıma girmesi, müziğin fiziksel etkisinin en net kanıtıydı.