Selin SANLI
Müziğin ‘üçüncü yeni’ kuşağının en sevilen üyelerinden Canozan. Çok küçük yaşlardan beri gitar çalmaya, şarkı söylemeye başladı, 2016 yazından beri de playlist’lere girdi. Kendi işlerinin yanı sıra Damla Eker, Sedef Sebüktekin, Nova Norda, Deniz Tekin gibi isimlerle beraber yaptığı parçalarla da adını duyurdu. Kısa süreli profesyonel müzik hayatına pek çok şarkı sığdırdı. Geçen ay, teklisi Seni Gördüm Rüyamda’yı müzikseverlerin beğenisine sunan müzisyenle konuştuk…
ο Sosyal platformlarda takipçi ve Spotify dinleyiciniz artıyor. Bu sayıları görmek yaşamınızı ve yeni işlerinizi nasıl etkiliyor? Bunlarla paralel gitmekten zevk alan bir müzisyen misiniz?
Takipçi, beğeni, görüntülenme sayıları herkesin hayatında önemli yere sahip. Özellikle Spotify’daki sayılar ilgimi çok çekiyor. Hatta yüksek lisans tezimi spotify üzerine yazdım. (Gülüyor.) Tabii kariyerim bu dinlenme rakamları üzerinden şekilleniyor ister istemez. Şarkılarımın yüz binlerce insana ulaşması manevi anlamda çok doyurucu bir şey ancak şarkılarımı ona göre yapmaya başlarsam her şey çok sahteleşmeye başlar diye korkuyorum.
ο Dikkatimizi çekenlerden biri de Deniz Bayoğlu’nun çizdiği kapaklar oldu. Belirli renklerin kullanılması, uzay ve gezegen teması… Kapak çizimlerinin oluşum süreci nasıl ilerliyor? Canozan’ın ruh halinin yansıtılması diyebilir miyiz?
Deniz’in hayal dünyasıyla benimkinin çok benzediğini söyleyebiliriz. Yaptığım bir şarkıya nasıl bir görsellik gerekeceğini hemen anlayabiliyor. Ben Deniz’e şarkıyı, kafamdaki hissiyatı anlatan örnek görsellerle birlikte atıyorum. Üzerinde konuşup karar veriyoruz, Deniz bu fikirleri resme döküyor.
ο Çevreniz hayalinizi gerçekleştirmeniz için fedakarlıklar yapıyor mu? Eğer öyleyse siz karşılığında neler yapıyorsunuz?
Her yönden birbirimize destek oluyoruz. Her anlamda elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Mesela ben Damla’ya altyapı yapıyorum o da üzerine söz yazıyor. Birbirimizin eksikliklerini tamamlamaya çalışıyoruz ya da Umut Döven’e yarısını yaptığım bir altyapıyı atıyorum, o yardımcı oluyor ve birlikte yayınlıyoruz.
‘DOĞRU DÜZGÜN ANLTAMAM’
ο Birçok isimle ortak çalışmalar yaptınız. Parçalarda yazdıklarınızın olduğu gibi mi yorumlanmasını istiyorsunuz, yoksa katkıya açık mısınız?
Şarkıdan şarkıya çok değişir tabii. Her şarkının yeri ayrıdır. Olduğu gibi kalmasını istediğim şarkıları tek başıma gitarla yapıyorum. Başkalarıyla yaptığımız işlerde kontrol delisi olmamaya çalışıyorum. Örneğin Sedef’le veya Nova Norda ile yaptığımız işlerde genelde kontrol onlarda oluyor.
ο Sar Bu Şehri parçasının hikayesi öne çıkıyor. Her parçanın bir hikayesi oluyor mu, yoksa dinleyicinizin kapasitesini göz önünde bulundurarak bu duyguları baştan yaratıp öyle mi sunuyorsunuz?
Her parçanın hikayeden ziyade bir duygusu oluyor. Duygusal yönden yoğun bir şarkı yapmanın temel amacı bir duyguyu aktarmak. Sözler, notalar, miks ve kayıt teknikleri doğru şekilde bir araya gelirlerse anlatılmak istenen duygu ortaya çıkıp dinleyene ulaşıyor. Sar Bu Şehri’nin Toprak Yağmura’nın veya Mutlu Olmak Zordur Derler’in arkasında bir hikaye var ama doğru düzgün anlatamam. Şarkı formunda anlıyorsun aslında.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
‘NE İŞE YARADIĞINI BİLMİYORUM’
ο Spotify’da “Melankolime eşlik eden şarkılar” açıklamasıyla paylaştığınız bir playlist var. İçinde en çok Tamino’nun parçalarına denk geliyoruz. Peki başka ruh hallerinize eşlik eden sanatçılar var mı?
Tamino özellikle 2019 yılında çok dinlediğim bir sanatçı. İstanbul’a geldiğinde konserine gidemedim çünkü askerdeydim.Mutlu zamanlarımda genellikle Amerikan pop şarkılarındaki, Gipsy Kings veya Polo & Pan gruplarındaki gibi mutlu, hareketli melodileri tercih ederim. Çalışırken veya kitap okurken, sözsüz klasik piyano veya gitar playlist’leri dinlerim. Bazen tanımlayamadığım garip ruh hallerindeyken çok elektronik müzik dinlerim. Örneğin Flume, Solomun, Tale of Us, Christian Löffler, Stephen Bodzin, Maceo Plex…
ο “Uzun zamandır yeni beste paylaşmıyordum. Fikirlerinizi çok merak ediyorum şarkıyla ilgili” diyerek Şenceylik’le söylediğiniz Seni Gördüm Rüyamda parçasını yayınladınız. Gelen tepkiler sonraki çalışmalarınızı nasıl etkiliyor?
İnsanların neyi neden sevdikleri çocukluğumdan beri hep ilgimi çekmiştir. İnsani zevklere dair bir model kurmaya çalışıyorum kafamda. Yani bir matematik problemini çözmeye çalışmak gibi. Kendimce bilinmeyenler hakkında bilgi toplayıp denklemi çözmeye çalışıyorum. Ne işe yaradığını tam olarak bilmiyorum ama.
ο Bu işi merdiven gibi düşünürsek, bir müzisyen bestecilik yetkinliğine ulaşmak için belli basamaklardan geçmeli mi?
Bu tarz formülleri veya bu işin bir sırası olduğunu düşünmüyorum ancak belki şöyle diyebiliriz; bir amaç uğruna emek verdikçe zanaat gelişiyor ve ilham geldiğinde yetiniz onu ortaya çıkarmaya yetiyorsa başarıya ulaşıyorsunuz.
ο 2019 nasıl geçti? 2020’de neler olacak?
2019 aslında yazdığım tez ve türlü teknik problemlerden dolayı üretim anlamında verimsiz geçti benim için. Kendimi toplantılar ve endüstriye kapılmış hissettim. 2020 için tam tersi planlar yaptığımı söyleyebilirim.