Bu satırları yazarken Türkiye’de medyaya dair karanlık ve çok üzücü şeyler yaşanıyor. Hürriyet’e yıllarca emek veren gazeteciler tebligatla ve elle tutulur bir gerekçe olmaksızın insafsızca işten çıkarılıyor. Talihsiz bir dönem zira geçen yıl gazetemiz hatta yuvamız Habertürk de aniden kapanmış, ne olduğunu anlayamadan işsiz kalmıştık. Bugünlerde yaşananlar o eski üzücü hatıraları ve hisleri canlandırdı ne yazık ki… Ancak bu sayfada size bir nebze umut olduğunu anlatmak istiyorum.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
Yayınımız kapanınca elimize geçen üç kuruş tazminatla maceraya atılmak daha doğrusu gazetecilik yapmaya devam etmenin bir yolunu aramak istedik. Tam bir yıl önce geleneksel medyadan gelen bir grup genç gazeteci olarak bir yayın kurmak istedik. Ancak ne basımı ne de dağıtımı mümkündü zira insanlara yazı okutmak başlı başına zahmetli bir meseleydi. Hep birlikte oturup düşündük ve az ama öz yazıların olduğu, haberciliğin ve bunca zaman öğrendiğimiz geleneksel yayıncılığın izinden ilerleyeceğimiz, renkli ve dijitalin gücünden faydalanan bir müzik yayını kurma kararı aldık. Bis yapan müzisyenlerden ilhamla yayınımızın adını Back on Stage koyduk. “Kervan yolda dizilir” diyerek ertesi gün tasarım ve haberleri bulmaya başladık.
ÇOĞALDIK
Açıkçası bugün beta sayımızı hazırlarken hiç video çekmememizin üzüntüsünü yaşıyoruz. Henüz bir ofis bulamamış ve sistemimizi kuramamışken Taksim’de meşhur kahvecinin en üst katında sabahtan akşama kadar çalışıyorduk. Kat turist istilasına uğrarken telefonda görüş almaya çalışıyor, kafenin müşterilerinin meraklı bakışlarını görmezden gelip tasarımcı dergiyi yaparken tepesinde yazım hatalarını sabırsızlıkla düzeltiyor, bir haber için kavgaya tutuşuyorduk. Dergiyi bir şekilde bitirdiğimizde birbirimize sımsıkı sarılmıştık. Bir girişimin garajdan doğma hikayesi gibi…
Kapı kapı müzikle ilişkisi olan insanlarla bir araya geldik, kendimizi niyetimizi anlattık. Müzisyenleri röportaj yapmaya ikna etmek için türlü taklalar attık. “Ne zaman yayınımızın adını bir kere söylemek yeterli olacak?” deyip hayallere daldık. Tüm bunlar olurken ilk iki sayımız 2 binden fazla okunmadı. Elimizdeki avucumuzdaki tükenmeye başladı. Ekipten ayrılan oldu, bizi üzen tutumlar… “Yapamıyoruz” demeye dilimiz varmadı zira gazeteci büyüklerimiz ve arkadaşlarımız “Sıkıca tutunun, olacak bu iş” diye diye bizi yüreklendirdi. İyi ki de öyle yaptılar.
Bu gönderiyi Instagram’da gör
AYLIK 10 BİN OKUR
Biz kimsenin bir şey okumadığını iddia edilen dönemde bugün aylık 10 bin okurla yolumuza devam ediyoruz. Bu yeni bir yayın olarak mucize bir sayı zira bugün en çok okunan dergi 45 bin barajında… Ancak o basılı yayının ünlü kalemleri, dağıtım firması ve çeşitli promosyonları var. Bizim okurumuz Back on Stage’e ulaşmak için çaba sarf ediyor, ola ki birkaç saat yayını geciktirdik anında mail atıp hesap soracak kadar özen gösteriyor. Tüm bunlar da bize ayrı bir sorumluluk veriyor.
Ekibimizden gidenler oldu ama bir o kadar gelenler, destek vermek isteyenler de oldu. Elimizde heyecanlı müzik tutkunları ve okurlarının CV’leri birikti. Müzik endüstrisinin her kesimi bize kucak açmaya başladı. Biz röportaj alamıyoruz, ismimiz ne zaman duyulur diye sorarken kendimizi dünyaca ünlü müzisyenlerle diz dize bulduk, yaptığımız araştırma konuları ve röportajları ana akım medyada kaynak gösterildi, büyük firmalar “Kimmiş bu Back on Stage?” deyip kapımızı çaldı.
12 SAYIDA 224 RÖPORTAJ
Bugün derginin eski sayılarını karıştırdıkça bizim tarafta sorunlar ve çözümler gözümüzde canlansa da, içimizden biri “Biz neler yapmışız” deyince hepsi uçup gidiyor. Back on Stage kapağı ve tasarımıyla yayınlardan sıyrılıyor, içerik konusundaki endişemiz her zaman okur tarafına da geçiyor. Yaptığımız işleri sayılara vurunca (müsaadenizle argo kullanacağım) aldığımız gazla ne yapabildiğimizi görüp hayrete düştük. Bugüne dek hazırladığımız 920 sayfa içerikte bir yılda yaptığımız röportaj sayısı 224. Röportaj veren isimler arasında Franz Ferdinand, Sertab Erener, Glenn Hughes, Evanescence, Demir Demirkan, Selami Şahin, İlhan Şeşen, Fantastic Negrito, Fuat gibi nice isim var.
Yeni bir şeyler söylemek, okuyana bize katılsın katılmasın farklı bir açı sağlamak adına araştırma konuları hazırladık. Araştırma haberlerimizde mutlaka teyit edilebilir kaynaklar, uzman görüşü ve sayısal veriler kullanmaya özen gösterdik. Bugün böyle 49 dosya konumuz yayınladı. Konu başlıkları arasında seyirci zorbalığı, playlist bağımlılığı, viral müziğin müzisyenlere etkisi, davetiye krizleri, müzik yazarlığının günümüzdeki durumu, müzik dünyasının pandası reggea mi, blues hareketi, sevabıyla günahıyla auto tune gibi konular var.
TEŞEKKÜRLER!
Türkiye’deki dergi kapaklarında genellikle ünlü simalar kullanılır, biz araştırma konularımızı özel çizimlerle canlandırıp hem farklı olmak hem de merak uyandırmak istedik. Bugün yüzlerce yayın yüklenen uygulamalarda binlerce insanı dergimizi indirmeye iten de öncelikle kapak çizimlerimiz oldu. Bu kararımızın arkasındayız ancak dergide arada bir şeyler değişti, ilk günden epey farklıyız. Bunu da en doğru formumuzu bulmak için çaba olarak yorumluyoruz.
Madem bu bir doğum günü yazısı dilek dilemek de hakkımız. Daha fazla okura ulaşma, çoğalma ve başkalarına ilham olma dileğiyle. Sona en önemlisini sakladım… İlk günden bugüne bizi kucaklayan yazarlarımız, destekçilerimiz ve siz okurlarımız bizimle olduğunuz için size çok teşekkür ederiz. Nice güzel günlerde, konserlerde kavuşmak üzere…