Zeynep TOKER
zeynep.toker@yellowbos.com

Geçtiğimiz günlerde 7. albümü Synthetic Vision ile dinleyicisiyle buluşan Güç Başar Gülle ile bir araya geldik. Yeni albümü için Reverse Perspective albümünün devamı niteliğinde olduğunu söyleyen Güç Başar Gülle, bu albüm ile dinleyicisine değişimin merkezi olan ve hakikat ile net iletişim kuran yeri hatırlatmak istediğini dile getirdi. Çok daha fazlası röportajımızda seni bekliyor!

ο Synthetic Vision adını verdiğiniz albümünüzü geçtiğimiz günlerde yayınladınız. Albümün hazırlık ve tamamlanma sürecini sizden dinleyebilir miyiz?

Synthetic Vision, Reverse Perspective albümümün devamı niteliğinde bir çalışma. Aynı anlayışı daha da derinleştirmeye ve fikirleri daha net bir şekilde kurgulamaya çalıştığım bir albüm. 2021 yılındaki Akbank Caz Festivali’ndeki ilk performansımızdan sonra gecen mayıs ayında stüdyo kayıt aşamasını tamamladık ve albüm 14 Nisan’da dinleyici ile buluştu.

ο “Bu albüm kalbimizde hakikatin titreşimine yer açabilmemiz için sessiz bir çığlığın mecazi ifadesidir.” diyorsunuz. Bu ifadeyi biraz açabilir misiniz? Bu albüm ile dinleyicinizin hangi duygularına dokunmak, onlara nasıl bir bakış açısı yaratmak istiyorsunuz?

Çok uzun süredir bilgi, hakikat ve gerçeklik arasında büyük bir boşluğun hayatımızın her tarafını işgal ettiği bir formda yaşıyoruz. Hepimiz sahte kimliklerimizden ve kimliklerden çok yorulduk ve bunu normalmiş gibi yaşıyoruz.

Uzun süredir inanmadığım kurumsal, endüstriel ve entelektüel kimliklerimden sıyrılmanın yollarını arıyorum. Yaklaşık 14 senedir Modern, İslam, Rönensans ve Antik Yunan felsefe geleneklerinde hakikat ve bilgi arasında kurulan bağın nasıl bir organik zeminde yer aldığını anlamaya çalışıyorum. Hepsinin ortak noktası olarak farkettiğim en temel nitelik; Hakikat ile koşulsuz bir ilişki kuramadığımız sürece bilginin giderek fonksiyon yitirmesi halini vurgulamaları. Bu koşulsuz ilişki zihinsel bir yaklaşımla değil duygusal bir terbiye ile kurulabiliyor. Bunun da yeri kalp olarak ifade edilir. İslam literatüründe kalp mukallib kelimesinden türeyip halden hale geçme anlamı taşır. Bu bağlamda kalp değişimin merkezi olarak ifade edilir. Dinleyiciye değişimin merkezi olan ve hakikat ile net iletişim kuran bu yeri hatırlatmak istedim ki değişime ve belirsizliğe olan dirençler belli oranda yumuşayabilsin.

ο Albümün hazırlık sürecinde siz nasıl bir ruh haline sahiptiniz? O dönem hangi düşünceler, hangi duygular hayatınıza hakimdi?

Konser sürecini çok keyifli tamamladığımızdan dolayı rahat ve kararlı bir ruh halim vardı. İlk defa hayatımdaki birçok bileşenin bir araya geldiği bir süreci müzikal olarak belgelemenin muazzam bir heyecanı vardı. Kendimi tepkisel olmadan ifade etmenin huzurunu deneyimliyordum. O yüzden beklentim, bu projeyi birlikte çaldığım sevdiğim müzisyen arkadaşlarımla paylaşmak ve sevdiklerimle bu enerjiyi içselleştirmek dışında başka bir unsur taşımıyordu.

ο Albümde size eşlik eden müzisyenlere nasıl karar veriyorsunuz? Onlar fikir ve oluşum sürecine ne kadar dahil ediyorsunuz? Yoksa her şeyi tek başınıza planlamaktan mı hoşlanıyorsunuz?

Müzik yapım sürecinde tahakküm kurma niyeti taşımayan fakat düşüncelerini şeffaf bir şekilde paylaşan müzisyenlerle çalışmanın niteliğin kalitesini artıran en temel unsur olduğunu düşünüyorum ve bu albümde de böyle bir paylaşım kalitesini yakaladığımıza inanıyorum. Temel unsurları kurgulayıp ifademin formunu netleştirdikten sonra her türlü fikri duymayı ve tartışmayı deneyimlemenin süreci çok geliştirdiğine inananlardanım. Farklı fikirlerin sonuçlarını gördükten sonra içime sinen bir form kazanmışsa hiç tereddüt etmeden bir fikri oluşum sürecine dahil ediyorum.

ο Müzik yaparken sizin içinizde nasıl bir denge hâkim? Yeni bir şey üretirken tamamen duygularınızla mı hareket ediyorsunuz yoksa işin içine biraz daha matematik katıyor musunuz?

Syntetic Vision bu süreci anlatan bir ifade. Bir anda her şeyin birleştiği anlar vardır. Ben bu anların beni götürdüğü yerlerde kendime ifade araçları geliştirmeye çalışan biriyim. Bu bazen müzikle, bazen felsefeyle, bazen matematikle, bazen de yemekle oluyor. Kısacası her şey diyebilirim. Neyin beni nereye götüreceğiyle ilgilenmiyorum. Sadece aldığım yolun samimi ve doğal olmasıyla ilgileniyorum.

ο Caz müzik piyasası için her yerde aynı isimleri görüyoruz gibi yorumlar görüyoruz. Bu yorumlara katılıyor musunuz? Sizce de festival line-up’larında hep aynı isimleri mi görüyoruz?

Endüstriel yapı neo-liberal bir çatıda popüler kültürle birleşince müzisyenlerin müzik dışında ilgilenmek zorunda oldukları birçok bileşen kendini zorunlu kılmaya başladı. Bu bağlamda popüler kültüre ait bileşenleri kim daha iyi kullanabiliyorsa organizasyonlarda o isimler daha çok yer buluyor. Bu bütün dünyada geçerli bir durum. Bu formu dengeli bir halde yönetebilmeyi öğrenmemiz gerekiyor. Çok fazla popülarite üzerine kurulan yapılar kalıcı bir değer üretemezken, buradan tamamen uzak kalmak müzisyenler için müzik endüstrisinde zor bir yaşam formu yaratıyor.

ο Yılın geri kalanında planlarınız arasında neler var?

Modern Müzik Akademisi, CRR Caz Akademisi ve Kadir Has Üniversitesi’ndeki eğitmenliğime ait süreçler devam edecek. Onun dışında periodik olarak Synthetic Vision ve Reverse Perspective albümlerine ait parçaların yer alacağı performanslar olacak.